Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, son günlerde sosyal medyada ve çeşitli platformlarda dile getirilen “boykot çağrılarına” ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yaptığı açıklamada bu tür çağrıların hukukun üstünlüğünü zedelediğini, toplumsal barışı tehdit ettiğini ve son derece yanlış bir tutum olduğunu vurguladı.
Bakan Tunç, özellikle yargı kararlarına yönelik organize şekilde yapılan boykot kampanyalarının, yargı bağımsızlığına gölge düşürebileceğini ifade etti.
Boykot çağrılarının, demokratik toplum düzeni açısından ciddi riskler barındırdığını belirten Tunç, şöyle konuştu:
“Türkiye bir hukuk devletidir. Yargı kararlarına katılmamak, eleştirmek mümkündür; ancak toplumu boykota yönlendirmek, yargıya olan güveni sarsmak demektir. Bu yaklaşım hem tehlikelidir hem de hukuk devleti ilkesine açıkça aykırıdır.”
Açıklamasında, özellikle bazı davalar üzerinden kamuoyunu yönlendirmeye çalışan kesimlere de dolaylı bir mesaj veren Tunç, yargının kararlarını sadece yetkili mercilerin ve istinaf yollarının denetleyebileceğini hatırlattı.
Adalet Bakanı’nın açıklamasında, sosyal medya üzerinden oluşturulan linç kültürüne de dikkat çekildi. Boykot çağrılarının genellikle sosyal medya üzerinden örgütlenmesi, konunun kamuoyu algısı oluşturma boyutuna taşındığını gösteriyor.
“Yargı kararlarının sosyal medyada sorgulanması, yargıya baskı oluşturma çabasıdır.”
“Organize çağrılarla kamu kurumlarına yönelik itibarsızlaştırma kabul edilemez.”
“Demokratik hukuk devleti, eleştiriyi değil linç kampanyalarını reddeder.”
Bu açıklamalar, özellikle adalet kurumlarını hedef alan kampanyalara karşı hukuki refleksin güçlendirileceğini de işaret ediyor.
Bakanlık yetkilileri, boykot çağrılarının hukuki karşılığı olabileceğini de ifade etti. Türk Ceza Kanunu ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde:
Kamu düzenini bozmaya yönelik organize çağrılar
Görev başındaki kamu görevlilerini hedef gösteren içerikler
Toplumu suça teşvik edecek açıklamalar
gibi fiillerin, adli soruşturma konusu olabileceği vurgulandı.
Bu noktada, ifade özgürlüğü ile kamu düzeninin korunması arasında hassas bir denge gözetildiği ifade edildi.
Bakan Tunç’un açıklamalarına hükümet kanadından destek gelirken, bazı muhalefet temsilcileri de “hukukun işlemesi gerektiği” vurgusuyla sağduyu çağrısı yaptı. Ancak bazı gruplar, boykot çağrılarının “protesto hakkı” çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Siyaset bilimciler, bu tür çağrıların toplumsal kutuplaşmayı artırabileceği uyarısında bulunurken, hukuki sınırlar içinde eleştiri kültürünün korunması gerektiğini belirtiyor.