Boykot Siyaseti Yeni Bir Gerilim Başlığı Oldu
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bazı markaları ve şirketleri hedef alan boykot çağrısı, hem kamuoyunda hem de siyasetin merkezinde tartışma konusu olmaya devam ediyor. Son olarak AK Parti, bu çağrılara sert bir dille karşı çıkarak, CHP’yi kamuoyunu manipüle etmeye çalışmakla suçladı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcılarından yapılan açıklamalarda, boykotun arkasındaki temel motivasyonun “halkın gerçek gündeminden uzaklaştırılması” ve “belediyelerdeki mali usulsüzlük iddialarının kamuoyundan gizlenmesi” olduğu iddia edildi.
“Yolsuzluk Gündeminden Kaçmak İçin Taktiksel Hamle”
AK Parti Sözcüsü tarafından düzenlenen basın toplantısında şu açıklamalara yer verildi:
“CHP’nin yönetimindeki bazı büyükşehir belediyelerinde ortaya çıkan ciddi yolsuzluk iddiaları gündemdeyken, bu tip boykot çağrıları gündem değiştirme çabasından ibarettir. Kamu kaynaklarının nasıl harcandığı sorgulanırken, vatandaşı belli markalara karşı kışkırtmak demokratik sorumlulukla bağdaşmaz.”
Açıklamada, CHP’li belediyelere ilişkin Sayıştay raporlarının da incelenmesi gerektiği ve özellikle son dönemdeki bazı ihalelerin şeffaflıktan uzak şekilde gerçekleştirildiği iddiaları da gündeme getirildi.
Ekonomik Boykotun Siyasi Arka Planı Tartışılıyor
Siyaset bilimciler ve iletişim uzmanları, boykot çağrılarının sadece bir ekonomik eylem değil; aynı zamanda siyasi bir strateji olarak ele alındığını belirtiyor.
Uzmanlara göre, özellikle yerel seçimlerden sonra yaşanan siyasi pozisyonlanmalar, bu tür çağrıların daha fazla kutuplaşma yarattığını ve ekonomik sorunları çözmek yerine derinleştirdiğini gösteriyor.
AK Parti'den Eleştiri: Serbest Piyasa Zedeleniyor
AK Parti yetkilileri, boykot çağrılarının serbest piyasa ilkelerine zarar verdiğini ve vatandaşın tercih özgürlüğünü kısıtladığını savunuyor. Bu kapsamda yapılan bazı değerlendirmelerde şunlar öne çıkıyor:
Ekonomi zaten kırılgan; toplumu boykotla daha fazla zorlamayın
Siyasi görüş, tüketim alışkanlıklarına yön vermemeli
Şirketler, parti politikalarına göre hedef gösterilemez
Serbest piyasa, anayasal bir güvencedir
Ayrıca partinin ekonomi kurmayları, bu tür çağrıların yatırımcı güvenini sarsabileceği, özellikle yabancı sermayenin Türkiye piyasalarına yaklaşımında olumsuz algı oluşturabileceği uyarısında bulundu.
CHP Cephesinden Gelen Eleştirilere Yanıt
CHP’nin, bazı şirketlerin hükümet yanlısı yayın politikalarına destek verdiği iddiasıyla başlattığı boykot kampanyasına yönelik eleştirilere cevap veren AK Parti temsilcileri, eleştiri ile linç arasındaki farkın korunması gerektiğini vurguladı.
Basın açıklamasında şu sözler dikkat çekti:
“Eleştiri bir haktır, ancak ekonomik baskı kurmak, vatandaşın alışveriş alışkanlıklarını siyasi aidiyetle şekillendirmek, demokratik kültürle çelişir.”
Ayrıca AK Parti kaynakları, CHP’nin doğrudan veya dolaylı şekilde yönlendirdiği her boykot çağrısının toplumsal birlik yerine kamplaşmayı artırdığını ve muhalefetin inandırıcılığını zayıflattığını savundu.
Kamuoyu Ne Düşünüyor?
Siyasi kutuplaşmanın toplumsal düzleme daha fazla yansıdığı bu süreçte, kamuoyu da ikiye bölünmüş durumda. Bazı seçmenler boykot çağrılarını desteklerken, çoğunluk ekonomik belirsizlik ortamında bu tür çağrıların pratik karşılığının olmadığını düşünüyor.
Yapılan son kamuoyu araştırmalarında şu eğilimler dikkat çekiyor:
Katılımcıların %62’si boykot çağrılarının siyasi olduğunu düşünüyor
%54’ü bu tür çağrıların ekonomik düzeni olumsuz etkilediğini belirtiyor
%71’i, “kiminle çalışılacağına halk değil, piyasa karar verir” görüşünde
%43’ü “marka tercihlerimin siyasi yönlendirmeyle değişmesini istemem” diyor
Siyasi Tartışmaların Ekonomik Hayata Etkisi
Uzmanlara göre Türkiye’de yaşanan her siyasi gerginlik, doğrudan ya da dolaylı şekilde ekonomik hayatı etkiliyor. Özellikle boykot gibi eylemler, markaların ve sektörlerin kısa vadeli planlarını zorlaştırabiliyor.
Bu tartışmaların yatırım ortamı ve girişimcilik ekosistemi üzerindeki etkileri ise önümüzdeki dönemde daha net gözlemlenecek. Çünkü uluslararası sermaye, siyasi istikrar kadar toplumsal güven ve tüketici davranışlarına da büyük önem veriyor.
Siyasi Duruş Yerine Ekonomik Rasyonalite Talebi Artıyor
Gerek tüketici gerekse esnaf cephesinden gelen mesajlar, halkın siyasi çatışmalardan çok ekonomik iyileşme ve istikrar istediğini ortaya koyuyor. Vatandaşlar, bireysel kararların ideolojik yönlendirmelerle değil; gerçek ihtiyaçlar ve rasyonel tercihlerle şekillenmesini istiyor.