Küresel Gelişmelere Karşı Proaktif Ekonomi Vizyonu
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, katıldığı bir ekonomi zirvesinde yaptığı konuşmada Türkiye’nin küresel ekonomik gelişmelere karşı pasif değil, proaktif bir yaklaşım sergilediğini vurguladı. Özellikle üretim, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm başlıklarında Türkiye'nin artık sadece uygulayıcı değil, yönlendirici konumda olduğunu belirtti.
Bakan Bolat’ın açıklamaları, hem iş dünyası hem de yatırım çevrelerinde dikkatle takip edildi. Açıklamalarda, Türkiye’nin yatırım çekme kapasitesinin yanı sıra yüksek katma değerli üretim modeli ve ihracat gücü de öne çıkarıldı.
Yatırımcılara Güçlü Çağrı: Türkiye Fırsatlar Ülkesi
Konuşmasında uluslararası yatırımcılara doğrudan seslenen Bolat, Türkiye'nin sunduğu avantajları detaylı bir şekilde paylaştı. Yatırım iklimini iyileştirmek adına yapılan reformlara değinen Bakan, özellikle aşağıdaki konulara dikkat çekti:
Genç ve dinamik iş gücü
Coğrafi konum avantajı sayesinde üç kıtaya lojistik erişim
Serbest ticaret anlaşmalarıyla geniş pazar erişimi
Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına verilen devlet destekleri
Sürdürülebilir üretim ve yeşil sanayi hedefleri
Bu başlıklar, Türkiye’nin yatırım cazibesini artıran temel unsurlar olarak vurgulandı.
Türkiye, Yeni Nesil Tedarik Zincirlerinde Rol Alıyor
Pandemi sonrası dönemde tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar, ülkeleri alternatif üretim üsleri aramaya yöneltti. Bolat, Türkiye’nin bu yeni düzende Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına yakınlığıyla önemli bir alternatif olarak öne çıktığını ifade etti.
Ayrıca dijital altyapı yatırımları ve sanayi 4.0 dönüşüm süreci sayesinde Türkiye’nin “yüksek teknolojiye entegre üretim merkezi” hâline gelmekte olduğunu belirtti.
Yeşil Mutabakat ve Dijital Ekonomi Vurgusu
Bolat’ın açıklamalarında Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat sürecine de özel bir yer ayrıldı. Türkiye’nin bu dönüşüm sürecine entegre olarak hem çevresel hem ekonomik sürdürülebilirliği aynı anda hedeflediği belirtildi.
Aynı zamanda dijitalleşme ve e-ticaret altyapısına yapılan yatırımların artırıldığını, yerli dijital platformların uluslararası rekabette ön sıralarda yer almaya başladığını söyledi.
İhracat Odaklı Kalkınma Modeli Pekiştiriliyor
Bakan Bolat, Türkiye’nin ihracata dayalı büyüme stratejisini sürdüreceğini yineledi. 2024 yılında ihracat hedeflerinin tutturulmasının ardından, 2025 ve sonrası için şu stratejik başlıklar öncelikli olacak:
Yüksek katma değerli ürün ihracatının artırılması
İhracat pazarlarında çeşitlilik
Lojistik maliyetlerinin azaltılması
Gümrük ve dış ticaret altyapısında dijitalleşme
KOBİ'lerin ihracat sürecine daha aktif katılımı
Bu stratejilerin, Türkiye’nin küresel ticaret sahnesinde rekabet gücünü koruması açısından kritik önemde olduğu vurgulandı.
Uluslararası İş Birlikleri Genişliyor
Bolat ayrıca, Türkiye'nin yalnızca Batılı müttefiklerle değil, Asya ve Afrika ülkeleriyle de daha kapsamlı ticari ilişkiler kurmaya başladığını söyledi. Çok kutuplu ticaret düzeninde Türkiye'nin diplomatik ve ekonomik çok yönlülüğü ön plana çıkarılıyor.
Özellikle Körfez ülkeleri, Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri ve Sahra Altı Afrika bölgesi ile geliştirilen yeni iş birliği modelleri sayesinde, Türk ihracatçılarının yeni pazarlara giriş imkânı bulduğu belirtildi.
Reform Süreci Sinyali: Yeni Teşvik Mekanizmaları Geliyor
Bakan Bolat konuşmasında, yatırım ortamını güçlendirmek adına yeni destek ve teşvik mekanizmalarının yolda olduğunu da duyurdu. Özellikle yüksek teknoloji ve sürdürülebilir üretim alanında faaliyet gösteren yatırımcılara özel avantajlar içeren bir paket üzerinde çalışıldığı açıklandı.
Bu yeni teşviklerle amaçlanan:
Doğrudan yabancı yatırımların artması
Yerli üreticilerin uluslararası rekabet gücünün desteklenmesi
Bölgesel kalkınma ve istihdamın teşvik edilmesi
gibi temel hedeflere ulaşmak.