Boykot Çağrısı Sokakta Karşılık Bulmadı
CHP tarafından başlatılan ve belirli markaları hedef alan boykot çağrıları, toplumun farklı kesimlerinde olduğu gibi esnaf cephesinde de olumsuz yankı uyandırdı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletme sahipleri, bu çağrıların ekonomik gerçeklerden uzak olduğunu ve halkın geçim mücadelesini görmezden geldiğini savunuyor.
İstanbul, Ankara, Bursa ve İzmir gibi büyükşehirlerde mikrofon uzatılan esnaflar, çağrılara katılmadıklarını açıkça ifade etti. Bazıları bu girişimi “komik”, bazıları ise “zarar verici” olarak nitelendiriyor.
Esnaftan Çarpıcı Yorumlar
Birçok esnaf, yaşanan ekonomik darboğazda siyasetçilerin boykot çağrıları yerine çözüm üretmesini bekliyor. İzmir Konak’ta bakkal işleten bir esnaf, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Sadece gülüyorum. Bir esnaf olarak bana daha büyük bir kötülük yapılamazdı. Kendi bacağına sıkıyorsun.”
Ankara’da market işletmeciliği yapan bir başka esnaf ise şöyle konuştu:
“Markaları hedef göstermek kolay. Peki yerine neyi koyacaksınız? Biz ekmek satıyoruz, slogan değil.”
Boykot Çağrısına Karşı Ekonomik Gerçekler Öne Çıkıyor
Boykot çağrılarının geldiği bir dönemde artan kira fiyatları, yükselen enerji maliyetleri ve düşen alım gücü; esnafın karşı karşıya olduğu temel sorunlar olarak öne çıkıyor. Bu bağlamda siyasal yönlendirmelere kapalı duran birçok işletme sahibi, ayakta kalabilmenin tek yolunun siyasi bağımsızlık ve müşteri memnuniyeti olduğunu savunuyor.
Bazı esnaf temsilcilerinin ortak görüşleri şöyle:
“Ticarette ideolojiye değil, rafa ve ürüne bakılır.”
“Siyaset bizi müşteriden uzaklaştırmasın.”
“Kimi boykot edersen et, halk daha uyguna neredeyse oraya gider.”
Tüketici Davranışları da Etkilenmedi
Boykot çağrısının hedefindeki markaların satış grafiklerinde dikkat çekici bir düşüş yaşanmadığı, pazarlama analiz firmaları tarafından da doğrulandı. Tüketiciler, özellikle temel ihtiyaç alışverişlerinde marka değil; fiyat ve ulaşılabilirlik odaklı hareket ediyor.
Bir tüketici araştırmasında yer alan veriler şu eğilimleri gösteriyor:
Katılımcıların %69’u, “Alışveriş tercihlerimde siyasi çağrılar etkili olmaz” dedi.
%58’i, “Ekonomik durumum fiyat odaklı alışverişe zorluyor” görüşünü savundu.
%76’sı ise, “Siyaset alışverişe karıştırılmamalı” dedi.
Bu veriler, boykot çağrılarının toplumsal zeminde ciddi bir karşılık bulmadığını ve tüketicinin günlük gerçeklere göre karar verdiğini ortaya koyuyor.
Siyasi Tepkiler Yerine, Çözüm Beklentisi Artıyor
CHP’nin özellikle yerel yönetimlerde yeterli hizmet sunamadığına dair artan eleştiriler, boykot gibi çıkışların sorgulanmasına neden oluyor. Vatandaş, belediyelerin temizlik, altyapı, ulaşım ve sosyal destek gibi temel alanlarda daha görünür olmasını istiyor.
Bursa’da kahvehane işleten bir yurttaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Belediye otobüsleri tıklım tıklım, yollar çukur dolu. Bunlar konuşulacağına market boykotu konuşuluyor. Bu halkla dalga geçmektir.”
Sosyal Medyada Tepki Dalgası Yükseldi
Sosyal medya kullanıcıları da boykot çağrısına karşı alternatif etiketlerle görüşlerini ortaya koydu. Kısa sürede binlerce paylaşım alan başlıca etiketler:
#GeçimDerdiVar
#SiyasetAlışverişeKarışmasın
#BoykotDeğilİcraat
#İdeolojiyeDeğilEtiketeBak
Kullanıcılar bu başlıklar altında; yüksek fiyatlarla mücadele, yerel yönetimlerin performansı ve ekonomik çözüm önerilerinin konuşulması gerektiğini vurguladı.
Siyaset Bilimciler Ne Diyor?
Uzmanlara göre, halkın ekonomik gerçeklikler karşısında siyasal eylemlere ilgisiz kalması doğal bir refleks. Siyasi gündemlerin ekonomik taleplerin önüne geçmesi, partilere uzun vadede zarar verebiliyor.
Bir siyaset bilimcinin yorumu şu şekilde:
“Vatandaş artık slogan değil, çözüm istiyor. Ekonomik şartların bu kadar ağırlaştığı bir dönemde, tüketim alışkanlıklarını yönlendirmeye çalışmak seçmenle bağ kurmayı zorlaştırır. Halk, hizmet ve geçim odaklı siyasete yöneliyor.”