Boykot Çağrısı İzmir’de Karşılık Bulmadı
Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bazı markalara ve medya kuruluşlarına yönelik yapılan boykot çağrıları, parti açısından önemli bir tabana sahip olan İzmir’de halk nezdinde karşılık bulmadı. İzmirli vatandaşlar, sosyal medya ve sokak röportajları aracılığıyla boykot çağrısına yönelik eleştirilerini dile getirirken, belediyeleri hizmet üretmeye davet etti.
Boykotun hedefinde olan firmaların İzmir’deki şubelerinde alışveriş ve müşteri trafiği olağan seyrinde devam ederken, esnaf da gündelik hayatın bu tür çağrılardan etkilenmediğini belirtiyor.
Vatandaş Tepkili: Önce Temizlik, Ulaşım ve Altyapı
İzmirlilerin büyük bir kısmı, belediyelerin temel hizmetler konusunda yetersiz kaldığını düşünürken, bu eksiklerin yerine siyasi mesajlar verilmesinin tepkiyle karşılandığını ifade ediyor. Bornova, Karabağlar, Konak, Buca gibi yoğun nüfuslu ilçelerde konuşan vatandaşlar şunları dile getiriyor:
“Boykot değil, ulaşım çilesine çözüm istiyoruz.”
“Günlerdir çöp konteynerleri dolu, hizmet yok ama boykot var.”
“Yağmurda yine yollar göle döndü. Önce altyapı, sonra siyaset.”
“CHP’li belediyeleri görevlerini yapmaya çağırıyorum.”
Bu yorumlar, siyasi gündemler yerine temel belediye hizmetlerinin öncelik kazandığını net şekilde ortaya koyuyor.
Esnaf da Boykota Mesafeli
Kent merkezindeki esnaf, boykot çağrılarının piyasaya olumsuz etkisinden endişe ediyor. Özellikle küçük işletmeler, siyasi nedenlerle müşteri kaybetmenin ticari açıdan zararlı olacağı görüşünde birleşiyor.
Kemeraltı ve Alsancak bölgesindeki esnafın değerlendirmeleri şu şekilde:
“Siyaset, bizim gibi küçük esnafın sırtında yük olmasın.”
“Kimden alışveriş yapacağına halk karar verir.”
“Markaların değil, çözülemeyen sorunların konuşulması gerek.”
Ayrıca bazı işletme sahipleri, yerel yönetimlerin boykot gibi siyasi söylemler yerine, ekonomik destek ve altyapı yatırımlarına odaklanması gerektiğini vurguluyor.
Sosyal Medyada Ters Etki Oluştu
CHP’ye yakın bazı hesaplar üzerinden desteklenen boykot çağrısı, sosyal medya kullanıcılarının büyük bir kısmı tarafından eleştirildi. Özellikle X (eski adıyla Twitter) ve Instagram’da, “İzmirli çözüm ister”, “Hizmet yoksa boykot anlamsız” gibi etiketlerle halk tepkisini gösterdi.
Trend olan bazı etiketler:
#İzmirHizmetBekliyor
#BelediyeİşiniYapsın
#BoykotDeğilÇözüm
#CHPİzmirGöreve
Bu başlıklar altında yapılan paylaşımlarda, siyasi yönlendirme yerine katılımcı belediyecilik ve şeffaf hizmet çağrıları öne çıktı.
Belediyelere Yönelik Eleştiriler Artıyor
CHP’li büyükşehir ve ilçe belediyelerine yönelik tepkiler sadece boykotla sınırlı değil. İzmir’de uzun süredir devam eden sorunların çözülmemesi, yurttaşları daha da tepkili hale getirmiş durumda. Özellikle şu konuların ön plana çıktığı görülüyor:
Toplu taşıma hatlarında yetersizlik
Alt yapı ve kanalizasyon sorunları
Çöp ve atık yönetiminde düzensizlik
Kentsel dönüşüm projelerinde ilerleme kaydedilmemesi
İzmirli seçmenin bir kısmı, bu sorunlara çözüm üretmeden yapılan siyasi açıklamaların inandırıcılığını yitirdiğini savunuyor.
Yerel Yönetimlerde Performans Sorgulanıyor
2024 yerel seçimlerinin ardından yüksek oranda oyla seçilen belediye başkanları, henüz geniş çaplı hizmet reformlarına imza atmadı. Bu durum, özellikle ekonomik baskıların yoğun hissedildiği orta gelirli semtlerde daha fazla dikkat çekiyor.
Uzmanlara göre, yerel yönetimlerin halkla olan ilişkisinde hizmet performansı kadar iletişim stratejileri de önem taşıyor. Ancak boykot gibi ideolojik temelli çağrılar, bu iletişimi zedeleyebilir.
Tüketicinin Tercihi: Ekonomi ve Ulaşılabilirlik
İzmir halkının alışveriş tercihlerini belirleyen en önemli unsur hâlâ fiyat ve erişilebilirlik. Bu nedenle, boykot çağrılarının alışkanlıkları ciddi oranda etkilemesi beklenmiyor. Araştırmalar da bu durumu destekliyor:
Katılımcıların %67’si, “Siyasi çağrılar alışverişimi etkilemez” diyor.
%59’u, “Hizmet verilmeyen bir belediyenin çağrısına güvenmem” diyor.
%74’ü, “Sorun çözülmeden yapılan çağrılar bana samimi gelmiyor” ifadesini kullanıyor.