İBB denetim birimlerinin ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bölgedeki yapılaşmalarla ilgili yaptığı incelemede, imar planlarına aykırı olarak inşa edilmiş çok sayıda lüks yapı tespit edildi.
Beykoz Belediyesi’nin de müdahil olduğu süreçte, ruhsatsız olarak yapılan villaların tarihi sit alanı içinde yer aldığı, bu nedenle yapılaşmanın kesin olarak yasak olduğu belirtildi.
İddialar, bir vatandaşın CİMER’e yaptığı şikâyetle gündeme geldi.
Şikâyet sonrası başlatılan soruşturmada, bazı belediye çalışanlarının, yapı denetim süreçlerinde “görmezden gelme” karşılığında maddi menfaat sağladığına dair bulgular elde edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında şu gelişmeler yaşandı:
3 belediye çalışanı gözaltına alındı
1 kişi, “baskı altında imar onayı verildiğini” itiraf etti
Yapı sahiplerinden birinin ifadesinde nakit elden ödeme yaptığı iddiası yer aldı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, konuyla ilgili resmi açıklamada bulundu. Açıklamada:
Söz konusu yapıların İBB onayı dışında gerçekleştiği
İmar süreçlerinin ilçe belediyesi tarafından yürütüldüğü
İBB Teftiş Kurulu’nun konuyla ilgili bağımsız denetim başlattığı
Rüşvet ve yolsuzluk iddialarına sıfır tolerans gösterildiği
belirtildi. İBB ayrıca, sürece dahil olan tüm personel hakkında iç disiplin soruşturması başlatıldığını duyurdu.
Uzmanlara göre, Vaniköy gibi Boğaziçi ön görünümünde kalan alanlarda ruhsatsız yapılaşma, hem imar kanunlarına hem de kültürel miras koruma yasalarına aykırı.
Bu nedenle yapıların yıkımı, ilgili kişilere adli ve idari para cezaları, kamu görevlileri hakkında ise memuriyetten men ve ceza davaları gündeme gelebilir.
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, konuyla ilgili yayımladığı açıklamada şunlara yer verdi:
“İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusu, çıkar ilişkileri uğruna geri dönülemez biçimde zarar görüyor. Planlama ilkeleri çiğneniyor, kamu yararı hiçe sayılıyor.”
Ayrıca benzer yapılaşmaların Sarıyer, Üsküdar ve Beşiktaş kıyılarında da kontrol altına alınması çağrısında bulunuldu.
Mahallede yaşayan bazı vatandaşlar ise sürecin yalnızca birkaç yapıyla sınırlı olmadığını, benzer ruhsatsız yapılaşmaların uzun süredir sessizce ilerlediğini iddia ediyor.
Ayrıca, bu tür yapılaşmaların altyapıyı zorladığı ve doğal dengeyi bozduğu yönünde çevresel kaygılar da dile getiriliyor.